Türk Ceza Muhakemesi Kanununun 253. Maddesi uyarınca, uzlaştırmacılık şunları içerir: (a) özel kovuşturmaya tabi suçlar, örn. şikâyette bulunarak soruşturulan ve yargılanan suçlar239; ve (b) kasti veya ihmalkâr yaralama, konut huzurunun ihlali veya bir çocuğun kaçırılması gibi özel kovuşturmaya tabi tutulup tutulmadıklarına bakılmaksızın bir dizi başka suç. Birkaç istisna söz konusudur: örneğin, kasten yaralama mağdurunun failin üstsoyu, altsoyu, eş veya kardeşi olduğu durumlarda uzlaştırmacılık uygulanamaz. Uzlaştırmacılık, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda da uygulanamaz.
Zorunlu bir usul olmadığını kabul etmesine rağmen GREVIO, pek çok şiddet mağdurunun uzlaştırmacılığı zorunlu olarak algıladıkları ve prosedürü, suçluyla bir anlaşmaya varmaktan başka bir seçeneği olmadıkları konusunda yanlış bir anlayışla karşıladıkları konusunda bildirilmiştir. Bu, mağdurların hakları ile ilgili bilgi eksikliği meselesine işaret eder. Dahası, STK'lar mahkemelerin zaman zaman bir kısıtlama veya koruma emrinin uygulanmasına rağmen uzlaştırmacılık teklif edeceğini iddia etmektedir240. Mağdurların haklarını ve güvenliğini tehlikeye sokmamak için, mahkemeler aile içi şiddetin ve kadına yönelik diğer şiddet biçimlerinin doğasındaki dinamikler, tehlike ve risk faktörlerini dikkate almalıdır. Böyle bir risk, uzlaştırmacılığı kabul eden şiddet mağduru bir kadının aslında aileden gelecek daha fazla şiddet ya da intikam korkusuyla reddedememesinin gizlenmesidir. Bu nedenle, kanun kapsamında ceza davalarında uzlaştırmacılığın ilgili tarafların özgür iradesine bağlı olduğunu kabul etmekle birlikte GREVIO, erkek ve kadınlar arasındaki eşit olmayan güç ilişkilerinin kadının uzlaştırmacılığa kendi özgür iradesiyle rıza gösterme yetisini etkileyebileceğini ve böylelikle ikincil bir mağduriyet kaynağı olabileceğini yinelemektedir.