a) Sözleşme uyarınca cezalandırılan şiddetin her türünün toplumsal cinsiyete dayalı yapısını, mağdurun cinsiyeti ve yaşı, failin cinsiyeti ve yaşı, şiddetin türü ve bölgeye göre zorunlu olarak ayrıştırarak suç istatistiklerinde görünür hale getirilmesi ve şu üç alanda verilerin toplanması: mağdurların sayısı, olay sayısı (suç veya vaka) ve faillerinsayısı,
b) Cezai olarak yaptırım uygulanan her türlü şiddet için fail ve mağdur arasındaki ilişkinin türüne göre veri kategorilerinin geliştirilmesi; bu çalışma örneğin eş şiddetinin, diğer aile içi şiddet olaylarından ayrılmasına imkansağlayacaktır,
2014 tarihli aile içi şiddet araştırmasına bakınız (sayfa 168): “Şiddet nedeniyle kurum ve bireylere yapılan başvuruların oranı çok düşük olsa da (….)%11 olan kurumlara yapılan başvurularda kadınlar en fazla polise başvurmaktadır (yüzde 7)”.
Yetkililer; GREVIO’ya kolluk kuvvetlerinin 2014 yılında 142 360 kadından, 2015 yılında 129 693 kadından ve 2016 yılında 144 710
kadından başvuru aldığı bilgisini vermiştir. Kolluk tarafından alınan uzaklaştırma kararlarına (veya 6284 sayılı Kanun terminolojine göre “ortak yaşam alanı veya bulunduğu yerden acilen uzaklaştırma ve ortak konutun koruma altına alınanlara verilmesi”) ilişkin temin edilen rakamlar; 2014 yılı için 100 513, 2015 yılı için 91 934 ve 2016 yılı için ise 91 844’tür.
Değerlendirme usulü sırasında, GREVIO’ya 2017 Nisan itibariyle kolluk tarafından kullanılan uygulamaların ardından UYAP’a mağdurla
ilgili verilerin aktarılması için ilk adımların atıldığı bildirilmiştir.
BM Kadına Yönelik Şiddet Raportörü, kadınlara yönelik şiddete ilişkin Raporunda (R. Manjoo, 2012; A/HRC/20/16); toplumsal cinsiyet temelli cinayetlerin/kadın cinayetlerinin farklı türleri (tezahüratları) arasında; eş cinayetleri, büyü/sihirle bağlantılı cinayetler, töre cinayetleri, silahlı çatışma cinayetleri, çeyiz cinayetleri, toplumsal cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimle bağlantılı cinayetler ve etnik kökenle bağlantılı cinayetlerin yer aldığını vurgulamaktadır. BM Genel Kurulu tarafından 2015 yılında kabul edilen Karar (A/RES/70/176), devletleri; toplumsal cinsiyet temelli kız çocuğu ve kadın cinayetlerini önlemek, bunlar hakkında kovuşturma açmak ve cezaya tabii tutmak için gerekli özeni göstermenin yanı sıra erken müdahale ve risk değerlendirmesi yoluyla bu tür cinayet risklerini azaltmaya teşvik etmektedir. Bu Karar aynı zamanda, devletleri, bu olguyla ilgili verileri toplamaya, ayrıştırmaya, analiz etmeye ve raporlamaya ve mümkün olduğu ölçüde sivil toplum, akademi ve mağdur temsilcilerini bu sürece dahil etmeye teşvik etmektedir.